Kıllı mıllı toparlak, ağzından çıkan laflar yerine ulaşana kadar iki öğünlük besin enerjisine ihtiyaç duyan birini hayal et. Sonra bunun karşısına rüyalarında görmek için dahi üç günlük uykusuzluğa ihtiyaç duyulacak ( yazar burda işin imkansızlığından bahsediyo) birini koy ve 1 saat ver. Bu adam ne hissediyo şimdi? Gözlerine bakabilmek için bile, o ana kadar barındırdığı sayısız ezikliği nasıl aşar? Aşamaz. O 1 saat de hemencicik dolar ve yine çavuşuna döner. "Ulan kafama göre birini bi türlü bulamıyorum bulsam evlenicem." Bunu diyen onca yalnız insan var. Peki bu kadar yalnız insan varken neden bu kadar yalnız insan var? O bir saat, o kıllı mıllı toparlak adamın hayatında ne değiştirdi? Hiç. Sadece daha çok üzüldü. Ulaşamayacağı birine ulaşabilme ihtimali üzerine harcadığı koca bir 1 saat. Biz biz olalım her saatimizin değerini iyi bilelim bugünün işini yarına bırakmayıp imkansız kişilerle elimize geçen bir saatin hevesini yaşamayalım bile.
kardakizeytin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder