30 Ağustos 2014 Cumartesi

The Dumuration

İşten çıkmış, uykusuz ve ay kadar yorgun kendimi ilk gördüğüm banka atmış duruyorum boş boş. Yanıma 5-6 yaşlarında esmer bir çocuk geldi. Elinde mendil vardı sanırım ama yüzünde o kadar çok şey vardı ki. Çocuk yani. Yeni yeni.

 Hayatımdaki en dumur olduğum anlardan birini yaşattı bu çocuk bana:


-Abi bi mendil alır mısın?
...
-Abi?
-Alırım almasına da, napıcan sen bu parayı, kime vericen?
-Sen neden yaşıyon abi veya biz neden yaşıyoz, o zaman?
...
-Mendil alcan mı?

Sonuç olarak çocuğa cebimdeki tek kağıt parayı (5tl) verdim gitti. Bir çocuk nasıl çat diye öyle bir soru sorar hala düşünmekteyim.
Yemişim betimlemeleride metaforlarıda, bu dialog üzerine kitap yazılır anasını satıyım. O da boş olur. Hayat gibi.

"o zaman?"

diptenyüzenadam

4 yorum:

  1. Yaşadıkları söyletir insana herşeyi..

    YanıtlaSil
  2. İlginç bi deneyim... Mendilci çocukları her gördüğümde yaşadığım ikilem, alsam, kimbilir kime hizmet etmiş olucam, almasam, belki de harçlığını çıkaran bi garibandır. Vesselam, neresinden tutsan Dumuration bi durumdur zannımca... :)

    YanıtlaSil
  3. böyle düzenin amına koyim!
    böyle sistemin amına koyim!

    YanıtlaSil
  4. Günlük yaşantımızda o kadar çok insanla yüzyüze geliyoruz ki her birinin ayrı ayrı kendi içinde hayatları, dertleri olduğunu unutuyoruz. Benciliz işte eninde sonunda.

    YanıtlaSil